Profesör Nisbet`in kültürel psikoloji alanında çığır açacak uluslararası araştırmalarını belgeleyen Düşüncenin Coğrafyası, doğruluğuyla ikna edici ve vardığı sonuçlarla şaşırtıcı görünen bir dizi karşılaştırmalı incelemede şu tür sorulara yanıt arıyor:
Kadim Çinliler neden Yunanlılar gibi geometride değil de sadece cebir ve aritmetikte başarılı olmuşlardır?
Doğu Asyalılar bir nesneyi çevresinden soyutlamakta neden zorlanırlar?
Batılı bebekler isimleri fiillerden daha hızlı öğrenirken, Doğu Asya`da neden tam tersi geçerlidir?
Bu bilişsel farklılıkların uluslararası siyasetin geleceği açısından ne gibi sonuçları olabilir? Bunlar Fukuyama`nın "tarihin sonu" senaryosunu mu, yoksa Hungtington`un "uygarlıklar çatışması`nımı desteklemektedir?