Elli üç beyitten müteşekkil bu kaside evvelce bu fakirde mahtuta (yazma) olarak mevcuttu ki bu eser, 1306 sene-i hicriyyesinde, Muhammed Şevki Efendi`nin telâmîzinden olan Bakkal Ârif nâmıyla maruf es-Seyyid el-Hac Ahmed el-Arif (Rahime humullah) tarafından eşsiz bir hat sanatıyla kaleme alınmıştır. Biz bu şâheseri, risalemizin, Arapçada baş taraf olan sağ başına aynen tabettik.
Daha sonra bu risaleyi, el-Hac İbrahim ibn-i Muhammed el-Yelevaci (Rahimehullah) tarafından, 1265 senesinde Halid ibn-i Zeyd Ebâ Eyyüb el-Ensarî (Radıye Anhü`l-Bâri) Eyüp Sultan) civarındaki Yazılı medrese`sinde Cem ve Osmanlıca mevzun nazımla terceme edilip 1279`da Mustafa Şükri Efendi tarafından tahrir ve el-Hac Halil tarafından tab edilen: “el-Mecme`atü`l-Kübra mine`l-kasâidi fuhra fi hakk-ı Nebiyyinâ Muhammedini`l-Büşra Aleyh-i Salâtüllahi ve selamühü`l uzma” isimli mübarek mecmua`nın 58-65.sayfaları arasında bulunca, matbu bir eseri kaynak gösterebilme cihetinden sevincim bir kat daha müzdad oldu.