Iraklı Kürt devrimci Muzafari Subhdam, yirmi bir yıl bir çölün ortasında hapis yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşur ama aradan geçen yıllarla beraber Subhdam’ın hayatı ve kimliği adeta elinden alınmıştır. Buna rağmen Subhdam hayata tutunmaktan vazgeçmez ve yaşama cesaretini yeniden kazanmak için kayıp oğlu Saryasi’yi bulmaya çalışır.
Yeniden özgürlüğüne kavuşan Subhdam kayıp oğlu Saryasi’nin izini sürerken kendisini ülkesinin kaderini de gözler önüne seren bir hikâyelerle sırlar yumağının içinde bulur: Üç Saryasi’yi birbirine bağlayan bir sır. Bachtyar’nin şiirsel bir dille kaleme aldığı Dünyanın Son Narı kimlik, yuva ve aile arayışında olan bir adamın yolculuğunun dokunaklı hikâyesi.