Tükendi
Stok AlarmıÇok değil, yüz yıl kadar önce Türkiye’de tarihçiler Osmanlı tarihinin yazılmadığını iddia ediyorlardı. Daha doğrusu bu iddialar Osmanlı tarihinin çağdaş yöntemlerle yazılmadığı üzerineydi. Henüz modern tarih düşüncesi ve araştırmalarının başında olan tarihçiliğimiz için her iki iddianın da doğruluk payı vardı. Oysa bu durum kendilerinden öncekiler tarafından da fark edilmişti. Hanedan tarihi ve vakanüvislerin yazdıklarının dışında Osmanlı tarihi farklı cepheleriyle ele alınmamıştı. Osmanlı tarihini geniş kaynak kullanarak bütünüyle ele alan ilk örneği yabancılar verdiler. Joseph von Hammer-Purstgall bunların başında gelmektedir.
Dünyada Türk tarihçiliği başlığı altında Osmanlı tarihi araştırmalarının yanısıra Türk tarihinin diğer safhalarını içeren kayda değer yayınlar yapılmıştır. Bu çalışmanın ilgi odağı doğrudan Osmanlı tarihyazımı olarak seçildi. Sorularımız Osmanlı araştırmalarının yürütüldüğü ülkelerde Osmanlı tarihine ilginin başlaması, yükselişi, düşüşü veya Osmanlı tarihinin bir parçası olmasına rağmen bazı ülkelerde yeterli ilgiyi neden görmediği üzerinde şekillendi. Doğu Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri Osmanlı Devleti ile iç içe geçen tarihlerine rağmen birçoğunun tarih araştırmalarında Osmanlı Tarihi kayda değer bir yere sahip değildir. Bu çalışmada bunun nedenlerinin yanısıra dünyadaki çeşitli ülkelerin Osmanlı Tarihini nasıl bir perspektifte aldıkları ortaya konulacaktır. Bu ilk ciltte Rusya, Fransa, Almanya, Avusturya, Macaristan, Hollanda, İtalya, Yunanistan, İsveç, Bulgaristan ve Arap ülkeleri odak noktası kılınarak bu soru yanıtlanmaya çalışılmıştır.