Sözünü sakınmayan, yanılgılarını itiraf etmekten korkmayan, dobra bir kadın ve dobra bir erkek... İkisi de sonuna dek açık sözlü, sansürsüz ve inatçı. İkisi de başkalarının ne diyeceğini hiç umursamıyor... İlk aşklarını 70`li yılların büyülü ortamında başkalarıyla yaşayan Nilgün Belgün ve Cengiz Özakıncı, günümüzde giderek yok olan aşkı kurtarmak üzere, `Aşk, yeniden` dediler ve el ele verip aşkın, sevginin ve dostluğun kitabını yazdılar birlikte... Kendi ilk aşklarını, şiirlerini, şarkılarını, günümüz gençliğiyle paylaşırken, kimi kez birbirleriyle kıyasıya çatışarak Kadın-Erkek Savaşı`na girmekten hiç çekinmeyen Belgün ve Özakıncı, Kadın-Erkek Dostluğu`nun en güzel örneklerini de verdiler bu kitapta... Ve bir şairin ruhu kitap boyunca adım adım izledi onları... Kimi kez Düet`e kimi kez Düello`ya dönüşen bu diyalogları okurken gözleriniz dolabilir evet... Belgün`ün Farketmez Gençliği, Özakıncı`nın Duygusal İktidarsızlar olarak adlandırdığı günümüz gençliği, bir türlü yakalayamadığı Gerçek Aşkın Sırrı`nı çözebilir bu kitapta... Yitirilen Duygular`dan Yalan Sevgiler`e; kuşaklar arası çet`ten Sokak Kızı İrma`ya; aşk uğruna tahtını terk eden Kral Edward`tan, Marliyn Monroe ve Yves Montand`a; burçlar arası yıldız savaşları`ndan sevdiklerini tokatlayan aşıklara; “Erkek niçin aldatır”dan “Dişi Entrikalar”a; “Zihinsel Aldatma”dan “Bedensel Aldatma”ya; “Geçici aşk”tan kalıcı sevgi ve kıskançlığa; “İlk günah”tan Cennet`teki ilk kavga`ya; cennet`ten kovulan ilk feminist Lilith`ten Adem ve Havva’ya; İlk ihanet`ten aynı kişiye ikinci kez aşık olmaya; aşk eski bir yalan`dan; aşk ahlak ve namus`a; paranın egemenliğinden "biricik bedava utluluğumuz: Aşk"a; her şey ama her şey masaya yatırıldı bu kitapta...