Yüzyıllardır yaşayan bir hikâye anlatıcısı, bizi bu romanda, Hz. Ali ve dostlarının zulüm karşısında verdikleri mücadeleyi dinlemeye davet ediyor. Bu mücadele, kimi zaman kalpleri kararmışlara, kimi zaman zalim bir padişaha, kimi zaman ise acayip ifritlere, merhametsiz cadılara, devlere ve şeytan perilere karşıdır.
Hayat, birbiri üzerine dizilmiş taşlar gibidir. Biri yıkılırsa diğerleri de onun peşi sıra yıkılır. Yasemin Karahüseyin, bir dostu kaybetmenin gönülleri tıpkı bu taşlar gibi yerle bir ettiğini, dostları bulmak için çıkılan yolculukta karşılaşılan zorlukları ve ne olursa olsun dosta dönmenin özlemini anlatıyor Dostun Evi’nde. Bize; Arap, Fars ve Türk kültürünün ortak hazinesi olan Hz. Ali cenklerini, alışık olduğumuz o epik üslubuyla ama bu kez bir roman formatında sunuyor.