Bu bir dost ki:
Daima beni benden daha çok düşünecek. Makamı ne kadar yükselirse yükselsin, beni unutmayacak ve terk etmeyecek. Ne kadar hata, günah ve kusur etsem de benden vazgeçmeyecek. Benimle konuşurken başını çevirerek değil, bana verdiği değerden ötürü bütün vücudu ile dönüp, bana bakarak konuşacak. Tabiri caizse varlığı benim insan olmam, benim kurtulmam ve benim Hak katında en yüksek dereceye ermem için olacak.
Beni böylesine yükseltecek olan dostun yüce ahlâkına dair birkaç örnek:
Daima güler yüzlü, mütebessim ve tatlı sözlüydü. Sözünde durur ve verilen sözün yerine getirilmesini mutlaka isterdi. Akrabalarına çok önem verir ve onların haklarını daima gözetirdi. Komşu hakkına çok dikkat eder ve bu konuda hassas olunmasını isterdi. Hanımlarına çok merhametli, çok yumuşak ve onlara karşı çok iyi davranırdı. Yanında çalışanlara yediğinden yedirir, içtiğinden içirir, giydiğinden giydirir; yerken içerken çalışanlarından ayrı davranmazdı. Şahsî işlerini kendisi yapar, başkalarına yaptırmazdı.