Saat, sabaha karşı 04:19’du. Evin içi, masanın üzerindeki tek bir neon lambayla aydınlanıyordu. Dağınık denildiğinde akla gelen görseller, bu küçük dairenin her köşesini kaplamıştı. Konfordan ve düzenden bir hayli uzak bu ortam, çalışmalarda yaşanılan duyguları yansıtıyordu. Sinirle kırılmış bir klavye, yırtılmış sayfalarda yazan işlemler, içilmiş onlarca enerji sütü… Fakat bu kargaşa ortamı, bir yaratma sancısının sonucuydu. Uykusuz geçen gecelere, kırılmış onlarca eşyaya, işlem hatalarına değmişti. Çünkü Rebel, aylardır üzerinde çalıştığı her iki silah projesini de tamamlamıştı. Yalnızca 3 saat uyuyabilecek olan Rebel, yapacağı sunumu o kadar çok düşünmüştü ki her detayı aklına kazılıydı.