Kafka’nın Dönüşüm’ünde olan biten aslında basittir. Bu olağanüstü öyküde, Gregor Samsa’nın aile bireyleri ve çevresindeki insanlarla ilişkilerindeki bozulmalar adım adım ortaya konulur. Böylece toplumda farklılaşan ve öteki hâline dönüşen bireyin trajedisi tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilir. İyi güzel de bu görünenin gerisinde hangi mesaj var?
Kafka, bu öyküyle bize aslında neyi anlatmak istemektedir? Öyküde asıl eleştirilenler, kimler ya da hangi kurumlardır?
Bu konuda rivayet muhtelif! ‘Toplumun farklı olana reva gördüğü tavır’, ‘küçük burjuva yalnızlığının trajedisi’, ‘yaşamdan kopmanın ve kendi kabuğuna çekilmenin ağıdı’, ‘ataerkil aile baskısının deşifresi’, ‘sıradanlığın boğucu atmosferinin acı sonuçları’, ‘insan yaşamındaki saçmalığın sergilenmesi’, ‘sıradan faşizmin teşhiri’…
Bu liste böyle uzayıp gidiyor!
Edebiyat tarihinde bu kadar farklı ve değişik yorumlara neden olan çok az metin var. Her okur, Dönüşüm’ü okuduktan sonra kendi çıkarımını sınamak için bu sayısız yorumdan hiç olmazsa belli başlılarına bakmak zorunda kalacaktır.
Eh, iyi edebiyatın amacı da bu değil midir zaten?