Çıkışsız dar bir vadide yaşayan ilkel bir grup insan, ormandaki dev yaban domuzlarıyla da mücadele ederek hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Kurganlık Vadisi olarak adlandırılan bu yerdeki yaşam, sorgulanmayan ve itiraz edilmeyen katı bir kurala sahiptir; vadiye senede bir kere dış dünyadan birisi gelmekte (getirilmekte) ve gelen ‘takasçı’ vadi halkından birisini seçip ölüme göndererek onun yerine geçmektedir.
Son takasçı, Alanya’da yerleşik yabancılara domuz eti satan kasap İlimdar Can Çekirdek olur. Kahpece tuzağa düşürülmüş ve gözlerini bu netameli vadide açmıştır. İlimdar, Kurganlık Vadisi’nde bulunduğu süre zarfında kurallara uymaktan başka seçeneği olmadığını anlar. Hepsinin tuhaf olduğunu düşündüğü vadi halkını tanımaya ve hangisini seçeceğine karar vermeye çalışırken, neden burada olduğunu ve kurtulmanın mümkün olup olmadığı arayışından vazgeçmez. Bir yandan geçmişini ve mesleğini sorgulamayı sürdürür.
Bir süre sonra vahşi yaban domuzlarıyla dolu ormanın öbür tarafına geçebildiği takdirde kurtulabileceği umuduna kapılır ama seçim günü gelip çatmıştır ve kaçışı yoktur.
Aslında kurtuluşu tamamen seçimiyle alakalıdır ve şeytanın dahi aklına gelmeyecek bir akıl oyunu oynaması gerekmektedir.