Atay, herkes gibi sıradan olduğunu düşünen bir çocuktu. Bir gece bilgisayarının ekranında beliren garip yazılar ona hiç de sıradan olmadığını kanıtlar gibiydi. Elektrik kesik ve internet yoktu ama birileri ona bilgisayardan bir mesaj gönderiyordu. Adının Enki olduğunu söyleyen bu gizemli yaratık aslında kristal çocuğun ta kendisiydi. O günden sonra hayatında birçok şey değişen Atay bir gece kendisini almaya gelenlerle uzun bir yolculuğa çıktı. Yolculuğun sonu bambaşka bir yerde bitiyordu ama yanılmıştı. Aslında her şey tam da orada başlıyordu. Hayata tam dokuz kez gelmişti ve artık nasıl biteceğini biliyordu. Geri dönüp dokuz kez hayatta kalmalıydı, bunu başarırsa istediği kişi yani kristal çocuk olabilecekti.
“Merak ediyorsun değil mi?”
“Neyi?”
“Her şeyin nasıl başladığını.”
“Evet.”
“O zaman bu kitabı oku.” Enki onun eline bir kitap tutuşturdu, bu sıradan bir kitap değildi, bu Aguti’nin el yazmalarıydı ve orada bahsedilen mavi küre ise dünya…
Sıra dışı kurgularıyla tanıdığımız Tolga Çağlayan yine bizi müthiş bir maceraya sürüklüyor, oldukça etkileyici, keyifle okumanız dileğiyle.