Her kapının yazılmamış bir öyküsü vardır. Kapıların yazılmamış öyküleri bazen insanın gönlünde bazen zihninde canlanan bir hayal gibi yer alır. Kapıları açıp öykülere kavuşmak için ihtiyaç duyulan çilingirler bizlerden hiç de uzak da değildir. Dokuz Çilingir romanında kapıları açan çilingirler, yaşanan öyküler ve bir gönül yolcusunun sessiz çığlıkları, derin endişe ve hayalleri Erzurum’un dününde ve bugününde yankılanıyor. Sadece bu şehirde değil Erzincan’ı ve Sivas’ı da içine alan mekânlarda bu güzel öyküler gönüllere işlenen bir dokunuşla gözler önüne seriliyor.