12 Eylül 1980 Darbesi Her Şeyin Olduğu Gibi, Memleketimizin Edebiyat Ve Mizah Kültürünün Üzerinden De Bir Silindir Gibi Geçmiş; Şiir, Roman, Öykü, Karikatür Gibi Sanatların Ciddi Manada Kesintiye Uğramasına Yol Açmıştır.
Belki De Bu Sebepten Necip Fazıl Kısakürek, Osman Yüksel Serdengeçti, Abdurrahim Karakoç Gibi Sistemle Barışık Olmayan Şair Ve Yazarlar Artık Yetişmemektedir. Hâlbuki Hakiki Manada Şair Ve Yazarlar Sistemle Barışık Olamazlar.
12 Eylül Darbesi İle Başlayan Fikir Ve Sanat Dünyamızdaki Savruluş 90’Lı Yıllarda Artarak Devam Etmiş, 2000’Li Yıllarda Şiddetini Daha Da Artırmış Ve Bugün İtibariyle Zirveye Ulaşmış Durumdadır. Özellikle İslami Kesimin 2000’Li Yıllardan Sonra Güç, İktidar Ve Servetle Tanışmaları, Onların Dünyevileşmelerine Manadan Uzaklaşıp Madde İle İmtihanı Kaybetmelerine Yol Açmıştır.
Hiciv Ve Taşlama Tarzında Kaleme Aldığımız Ve Bu Kitapta Yer Verdiğimiz Rubailer, Şiirler Ve Beyitler Dünya Nimetleriyle İmtihanı Kaybeden Müslümanlara İthaf Olunmuştur.
Âcizane (Hassaten Üstat Abdurrahim Karakoç’un Açtığı Çığırın Kapanmaması Babından) Kaleme Aldığımız Bu Mısralar; Hem Anadolu’nun Darb-I Mesel Kültürünün, Hem Yüzyıllardır Halk Türkülerinde Kullanılan Cinaslı Kafiye Üslubunun, Hem De Şiirlerde Kullanılan Hiciv Ve Taşlama Geleneğinin Gelecek Nesillere Aktarılmasına Cüzi De Olsa Bir Katkıda Bulunursa Ne Mutlu.
Bahattin Dikçal
Ankara, Eylül 2019