İstemek ve doğru şekilde istemeyi bilmek lazımdır. Peygamberimiz sav: “Bir şey istediğin vakitte Allah ’tan iste! Yardım dilediğin vakitte Allah ’tan dile! " buyurdu.
YÛNUS SÛRESİ AYET 55
“Uyanınız! Muhakkak ki göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır, "buyuruluyor. Dûa; tüm evrenin sahibi olan yani, uzayın güneşin, ayın, yıldızların bilinen bilinmeyen bütün gezegenlerin, bütün hazinelerin, dünyanın, görünen görünmeyen, canlı cansız tüm varlıkların Yaratıcısı olan, en zengin olan, her şeyi oldurmaya gücü yeten, "İsteyin vereyim" diyen, bir şeyin olmasını istediğinde, sadece “Ol!" emri ile olduran Ulu Allah cc ile diyalog kurmaktır.
Rabbimiz olan Ulu Allah cc ile diyalog kurmak, herhangi bir şahısla konuşma gibi değildir, çok önemli ve ciddi bir konudur; yani dûa, ilim, saygı ve zarafet isteyen bir durumdur.
İnsanlar, dileklerinin gerçekleşmesi, sorunlarından kurtulmaları bazen de ruhsal rahatlama gibi bir çok konuda duaya ihtiyaç duyarlar. İstenilen dileklerin olması sıkıntıların yok olması için dûa ederken öncesinde ve sonrasında kullanılması gereken lafızlar, uygulanması gereken zarafet, dûa pozisyonu, ses düzeyi, ruhsal düzenleme, zaman, mekân, üslup vs. gibi birçok konuda öğrenilmesi gereken İlmî bilgiler vardır. Bu kitapta dûa etme ilmini ve zarafetini, İslam’ın öz kaynakları olan Ayet ve Hadis-i Şeriflerin öğretileri doğrultusunda inceledik. Dûa etmek ilim ve zarafet ister, doğru dûa etmeyi her Müslüman’ın mutlaka öğrenmesi lazımdır.