Dipsiz kuyularda çırpınıp duruyorum;
Sineme görünmez oklar saplanıyor.
Evlere misafir olan çocuktum;
Yolcu edilecektim sabaha mutlaka,
Olamadım hiçbir kadının sahibi.
Seninle en ücra köşelere gelirim diyenler de;
Terk ettiler ilk kızgınlıklarında.
Darılmayı beceremedim şu fani ömrümde;
İçimdeki yangın sıçramadı kimsenin bahçesine.
Gönlüm açık denizler gibiydi,
Köpek balıkları bile misafirim oldu mecbur kaldıklarında.
Dayanıklılık testlerine tutulan büyük banka değildim amma;
Çile rüzgârına kapılan dalsız yaprak oldum yaşamım boyunca.
Elbet bir gün sevecek bir kadın,
Sevecek beni umarsızca,
Masaya hiçbir zaman iki kadınla oturan adam olamasam da…