Sigmund Freud, Diplomasız Psikanaliz Tartışması’nda, meslektaşının başından geçen bir dava vesilesiyle, o günlerde hararetle tartışılan bir konuyu ele alıyor: Tıp eğitimi almamış kişilerin psikanaliz uygulaması etik midir ve mümkün müdür? Freud bu ufuk açıcı eserde, psikanalizin sadece tıbbın bir alt dalı olmadığını, bilakis başlı başına bir psikoloji bilimi olduğunu savunarak, o dönemdeki hâkim anlayışa meydan okuyor. Analiz için gerekli olan asıl eğitimin, tıp fakültelerinde verilen konvansiyonel eğitimden ziyade, insan ruhunun derinliklerine nüfuz etmeyi sağlayan kapsamlı bir beşeri bilimler formasyonu olduğunu öne sürüyor.
Freud, diplomasız uygulayıcıların tehlikelerine karşı uyarıda bulunurken, onların tamamen dışlanmasının da psikanalizin gelişimine zarar vereceğini savunuyor. Peki, çözüm nerede yatıyor? Psikanalizin teorik derinliği ile pratik uygulaması arasındaki denge nasıl kurulacak? Diplomasız Psikanaliz Tartışması, Reik’in davasının hukuki ve etik boyutlarını incelerken, bir yandan da zihin, etik ve bilimin kesişim noktalarına dair önemli soruları masaya yatırıyor. Bu kitap, yalnızca psikanaliz alanında çalışanlar için değil, bilimin ve onun toplumsal sorumluluğunun doğasını sorgulayan herkes için önemli bir referans kaynağıdır. Sigmund Freud’un bütün eserleri Erkan Aslan’ın yetkin çevirisiyle Zeplin Kitap’ta...