Kur`ân, kayıp ümmetin kendisini bulma referansıdır. Vahiy, fıtrat alıcılarına karşılık verir. O, İlâhî vaad ile tahriften korunmuştur. Müslüman`ın yol azığı, hayat kaynağı Kur`ân`dır. Ve Kur`ân`ın yaşama dönük yüzü, Peygamberi Sünnet`tir. Kur`ân`ı rehber edinenlerin hiç bir zaman yok olmayacakları doğru söz ile haber verilmiştir. Hayırlı ümmetin mensuplarının adı Müslüman, önderleri ise Allah (cc)`ın kulu ve Rasûlü (as) Muhammed`dir. `Müslüman` adından başka isimlere ihtiyaç duyanların, Allah Rasûlü`nden başka önderleri olanların, Kur`ân`la birlikte başka dinamiklere başvuranların, Allah`tan başkalarını da hoşnut etme gayretinde olanların; kısacası, Allah`tan başkalarına kul olmaya heveslenenlerin, alınlarında kazınmış kimlikleri bile olsa onlar `Allah`ın Dini`nin tâbileri değillerdir. Neye yönelmiş, neye güvenmiş, neye dayanmışlarsa onun dinine tabi olmuşlardır. Allah`ın Dini üzere olmak ancak dini doğru anlamakla mümkündür. Doğru anlaşılması gereken din, ed-Din olan İslâm`dır. Elinizdeki kitabın konusu da, dinin doğru anlaşılmasının yol işaretlerine dairdir.