Bugün ekonomik, sosyal ve siyasal yaşantımızda gündemimizi oluşturan her olayın geçmişte de bir karşılığı vardı. Pek yakında uzak tarih olarak anacağımız Cumhuriyetin ilk yıllarında da seçimler yapılıyor, imar kararları çıkıyor, ithalat yapılıyordu. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve valiler o zaman da vardı. Hatta o zaman da mülteci sorunu vardı. Peki, uygulamalar nasıldı? Nuri Kayış kitabında bu sorulara karşılık veriyor. Yakın tarihimizde yaşanan kimi ilginç olayları belgelerini de sunarak günümüzle bağlantılar kurarak anlatıyor. Kitapta, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün kayıtlarında yer alan onlarca özgün belge de ilk kez yayımlanıyor. "Tarih doğru anlamayı, anlatmayı ve ders almayı bilmeyenler için sıkıcı bir derstir. Ben bu kalıbı kırmaya uğraştım." diyen Nuri Kayış, kitabında anlattığı bazı konularla ilgili şu ipuçlarını veriyor. Günümüzde milletvekilliğine seçilenler işlerini tasfiye etme gereği duymuyorlar, yüklenici yükleniciliğini, avukat avukatlığını sürdürüyor. Geçmişte ise yasal zorunluluk olmamasına karşın milletvekili olanlar genellikle işlerini tasfiye ediyorlardı. Bugün, istihbarat birimleri genellikle telefon ve ortam dinleyerek ya da bilgisayar yazışmalarını takibe alarak istihbarat ediniyorlar. Geçmişte istihbarat görevlileri çarşı-pazar dolaşıyor, otobüslere binip iniyor, yurttaşların konuşmalarını dinleyip bunları rapor diye yazıyorlardı."