Köylüm olmasından onur duyduğum Âşık Şevki, görsel medyanın, dijital teknolojinin olmadığı, adam kayırmacılığın tavan yaptığı yıllarda yaşamış ancak ailesini geçindirme gibi önemli bir sorumluluğu da olduğu için Âşıklar Tarihinin karanlık dehlizlerinde kaybolmuş çok değerli bir âşıktır.
Onun yazdığı şiirler bu gün dillerde dolaşan türküler olmadıysa bunda bu kitabın gecikmesi en büyük etkendir diye düşünüyorum.
Aşık Şevki’nin kendisini ifade etme adına yazdığı şiirler o kadar etkileyicidir ki bu şiirlerin bir yerlere ulaşıp karşılık bulmaması imkansızdır. Bakın ne diyor Âşık Şevki;
Aşkın meydanına çıkmam nazınan
Bunalıp ta akort yapmam sazınan
İmtihana girmem eski sözünen
İrticalen yarışmaya hazırım.
Aşık Şevki zaman zaman üzerine
yıkılan dertlere şöyle sitem eder
Kimisini kana kana içirir
Kimisini gökyüzüne uçurur
Herkes sefa ile günün geçirir
Benden başkasına gam vermediler.
Aşık Şevki’nin şiirleri arasında bir arabanın çarparak öldürdüğü köpeği Gümüş’e yazdığı şiiri çok önemli yer tutar.
Aşık Şevki yazdı destan
Issız kaldı bizim bostan
Gülemedik kara yastan
Nasıl kıydın Gümüş’üme.
Okuduğunuzda şiir adına çok şey kaçırdığınızı fark edeceksiniz.
Bekir Öztürk