Tarihin içinde değişen ve gelişen göç kavramı ile birlikte göçmenin zamanı aynı kalsa da uzamında farklılıklar oluşmuştur. Hedef coğrafyada bir araya gelmeyle oluşan ve güçlü bir dayanışma yöntemi haline gelen hemşehrilik ağları, bekar odalarında geçici bir şekilde sürerken, gecekondular vasıtasıyla yerleşik hale gelmiş ve nihayetinde hemşehri derneklerinde kurumsal bir yapıya bürünmüştür. Zamanla büyüyen kentlerde, yüz yüze ilişkilerin gün geçtikçe zorlaşması, hemşehri ağlarını da olumsuz şekilde etkilemiştir. Oluşan iletişim ihtiyacı, web 1.0 uygulamalarıyla beraber “memleket mektupları” şeklinde sürdürülen tek yönlü bir yapı vasıtasıyla giderilmeye çalışılırken, web 2.0 ile birlikte, grup üyelerinin tamamının aktif katılımcı olduğu bir hal almıştır. Çalışmada, sosyal medya uygulamalarında yer alan hemşehri sayfalarının genel özellikleri ile birlikte, bu ağlarda oluşan sosyal sermayenin hangi kimlik örüntülerinin üzerine inşa edildiğinin belirlenmesi amaçlanmıştır.