Günümüz iş dünyası, hızla değişen teknolojiler, küresel rekabet ve artan müşteri beklentileri ile şekillenmektedir. Ekonomik yapıda oluşan bu durum, rekabetin küresel boyutlara çıkmasına ve tüm sektörlerde her işletmenin küresel rakiplerle mücadele etmesine neden olmuştur. Ayrıca bilgi ve teknolojideki erişim kolaylığı global düzeyde hareket kabiliyetine sahip büyük işletmeleri oluşturarak rekabet çıtasını daha üst seviyeye çıkarmıştır. Mevcut gelişmelerin örgüt yapılarında yaratmış olduğu diğer önemli unsur ise işletmelerin üretim faktörlerinin yani varlıklarının önem düzeylerindeki değişimidir. Bugünün dünden, yarının da bugünden farklı olacağı bu yapıda klasik varlıkların bu değişimde yeterli olmadığı, “bilgi toplumu” – “dijital toplum” olarak ifade edilen bu yapıda en önemli varlığın nitelik sahibi insan kaynağı yani “entelektüel sermaye” olduğu gerçeğini ortaya koymuştur.  Özellikle bilişim teknolojisi alanında yetkin olan ve bunu Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 ile bağdaştırabilme becerisi gösteren insan kaynağına sahip işletmeler, uygulamak istedikleri stratejileri daha üst düzeyde uygulama şansı yakalayabilmektedir. Bu da hem başarı hem de rekabet düzeylerine olumlu katkı sağlayacaktır.