Allah (c.c) kainatı yarattıktan sonra koyduğu düzenin devam etmesi için kullarının içinden Hz. Adem’den başlayarak elçiler görevlendirmiştir. Hz. Adem ile başlayıp Hz. Muhammed (sas) ile son bulan elçilerin sayıları hakkında fazla detaya girmeden gerektiği hallerde insanların içinden Allah tarafından görevlendirildiğini söylemekle iktifa ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’de bu elçilerin hayat hikâyelerinden örnekler verilerek açıklanırken bazıları hakkında herhangi bir bilgi sunulmamıştır. Yeryüzünde Allah’a kulluk etmeleri için yaratılan insan nesli bazen sorumluluklarını unutarak veya gevşeklik göstererek kâinatın düzenini bozmaya yeltenmiş ancak bu duruma Allah müdahale ederek değiştirilmesine müsaade etmemiştir. Allah’ın yarattığı kullarına rahmetinden olacak ki O, insan neslinin yaptığı bu aymazlığın önüne geçmek için biz bilmiyorduk, haberimiz yoktu gibi mazeretlerin de mutlaka uyarıcılar/peygamberler göndererek insanların muhtemel üretebilecekleri mazeretlere açık kapı bırakmamıştır. Bu elçilerden sonuncusu, kendisinden sonra herhangi bir görevlendirme yapılmayacağı Allah tarafından bildirilmiş olan Hz. Muhammed (sas)’dir. 571 yılında doğup 10/632 yılında vefat eden Hz. Muhammed’in yirmi üç yıllık hayatı Peygamberlik görevi ile geçmiştir. 10/632 yılından kıyamete kadar bir daha görevlendirme yapılamayacağına göre biz Müslümanlar için onun hayatını öğrenmek önem arz etmektedir. Müslüman bireyler olarak diğer ümmetlerden şanslı olduğumuz taraf 1.400 sene önce yaşamış ve yaşayışıyla da ümmetine örneklik teşkil etmiş olan Hz. Muhammed (sas)’in söylemleri, yaşayış tarzı İslami hükümlerin ve değerlerin yaşantı haline dönüşmüş şeklinin yazılı olarak günümüze kadar gelmiş olmasıdır. Kur’anî ifadeyle “üsve-i hasene” örnek yaşayış abidesi olan Hz. Muhammed’in hayatının tümü ümmeti için rol-model olması gereken bir yaşamdır.