"Sanatın koruyucusu" diye nitelendirmişti Lenin bir keresinde Anatoli Lunaçarski`yi ve o bu nitelendirmeye tam hakkıyla layıktı. Yalnızca Sovyet sanatı Lunaçarski`nin düşünsel koruması altında değildi, aynı zamanda, tüm devrimci sanat da bu devrimcinin teorik ve pratik faaliyetine çok şey borçludur. Büyük sanatçıların çoğu, yaşadıkları dönemde ona yakın oldular; bunlar, Gorki ya da Rolland, Barbusse ya da John Reed, Kâthe Kollwitz ya da Masereel, Mayakovski ya da Brecht de olsalar, bu adam onların eserlerinden payını aldı, onlar da Lunaçarski`nin düşüncelerinden esinlendiler. Çalışmaları, bugün için bile yalnızca sosyalist sanatın ilk" yıllarına ilişkin anılar değil, tersine tümüyle çağa ışık tutan çalışmalardır.