21. yüzyılda yaşanan dijital devrim, tüm alanlarda olduğu gibi pazarlama iletişimi araçlarının da form değiştirmesine neden oldu. Geleneksel medyanın yerini artık "Yeni Medya" olarak adlandırdığımız platformlar aldı. İçinde yaşadığımız şu dönemde reklamlar, ana akım TV kanallarına, gazetelere veya dergilere değil, web sitelerine, sosyal medyaya, arama motorlarına veya diğer online uygulamalara veriliyor. Tanıtımlar, Instagram veya YouTube gibi dijital mecralarda yapılıyor. Influencerlar tarafından üretilen içerikler, çoğu zaman bir dergi reklamından daha çok tüketicinin dikkatini çekiyor. Yani iletişim bir bakıma kabuk değiştiriyor.
Yakın zamanda dijital dönüşüm kervanına bir de "Yapay Zekâ❞ eklendi. Şimdiden pek çok içerik yapay zekâ ile üretilir hale geldi. Afiş veya görsel tasarımlardan tutun da destinasyon tanıtım filmlerinin üretilmesine kadar pek çok iletişim çalışmasında yapay zekâdan destek alınıyor. Yaşanan bu değişim ve dönüşümler, geleneksel destinasyon pazarlama iletişimi araçlarının geçerliliğini yitirdiği anlamına geliyor.
Bu değişimlerden elbette ki turizm endüstrisi de nasibini aldı. Öyle bir noktaya geldik ki turizm ve destinasyon pazarlamasında başarının adeta ön koşulu, dijitalleşmeye uyum sağlamak oldu. Destinasyon pazarlaması dediğimiz çabaların büyük ölçüde pazarlama iletişimi üzerine odaklandığını düşünürsek, en başta destinasyonların bu değişime uyum sağlamak zorunda olduğunu söyleyebiliriz. İşte elinizde tuttuğunuz bu kitap, dijital dönüşümü destinasyonlardaki pazarlama iletişimi çalışmalarına entegre etmek üzere kaleme alındı.