Hazreti Allah yedi kat yer ve yedi kat gök ile buralarda hüküm süren mahluklar hakkında bilgilendirdi. Adem’e birinci feleğin, ay feleğinin tahsis edildiğini söyledi. Ancak ondan önce diğer feleklerde başka mahlukların da yaratılıp sınandıklarını, kıyamete uğrayıp haşr u neşre tabi tutulduklarını bildirdi. Bize ulaşan havadise göre ikinci felekte, çok değişik kılıklara sahip mahlûklar için de bir âlem yaratılmıştı. Bu alemin sakinleri hemcinslerini kırdıkları gibi, helak edilmelerine neden olacak birçok kötü amel de işlemişlerdi. Diğer feleklerde de öküz, devekuşu, at, koyun ve deve hilkatine sahip kavimler yaratılmıştı. Kim bilir, on sekiz bin âlemden bahsetmiyor mu alimler? Belki bu alemlerin bir firarisidir gördüğün canavar.
- Dünyada sadece en güçlüler mi ayakta kalır Üstadım?
- Evet Derviş, bilimsel bilgi ve gözlem, öyle olduğunu söylüyor.
- Ama benim tek özelliğim aciz olmam. Bu, benim kaybedeceğim anlamına mı geliyor?
- Hayır Derviş, bu, senin acizlerin kazanacağı şartlarda en güçlü olup ayakta kalabileceğin anlamına geliyor.
Sonra saf enerjinin Higgs bozonuna temas edip kütle kazanması gibi o güzelin görüntüsü de kalbimde ağırlık yapmaya başladı. Yemek bitiminde her işçi, sohbet masasından işine doğru, birbirinden uzaklaşan galaksiler gibi dağıldı. Ben de görev yerime geldim ve bir kara delik gibi tüm canlılık enerjisini emip onu karanlığa gömmek üzere beklemeye başladım.
Özer Şenödeyici, hikayelerinde sizi kendinizden bir şeyler bulmaya değil; kendinizi kaybetmeye davet ediyor.