Yenilgiye uğramış bir ayaklanma, ikiye bölünmüş bir şehir! Yıl İkibin...! Bir yanda yüksek teknolojili “sitekent”ler, homrob adı verilen insansı robotların robotlaşmaya yüz tutmuş insanlarla birlikte yaşadığı yüksek güvenlikli duvarlarla çevrili bölgeler; diğer yanda kara tahtada eğitim yapmaya mecbur bırakılan mağlup ama mağrurlar.
İsyan İstanbul’unda akademisyen Yunus ile sitekentte yapay zekâ mühendisi Zeliha’nın ikircikli aşkı!
Bu kaotik günlerde aniden ortaya çıkan gizemli bir virüs ve ölümcül salgın korkusunun ele geçirdiği bir ülke! Bölünen ülkeyi yeniden birleştirmeyi vadeden bir Başkan.
Aşı’dan ve “sonrası”ndan kaçan iki isyankâr!
Yitik zamanların izini süren kopya insanlar!
İlker Özünlü son romanı Derin Virüs’te dünya adını verdiğimiz gezegendeki doğal ve toplumsal çöküşü, adeta bir “Büyük Sonlanma”yı anlatıyor. Distopyanın ütopyayla kesiştiği bir gelecek kurgusu içinde insana ve varoluşa dair sorularla örülü romanda gecikmiş bir Maya kehanetinin ayak seslerini dinletiyor bize.
Derin Virüs insanlığın dünyayı kaybediş ve yeniden arayışının anlatısı!
Aşka ve isyana adanmış bir roman.