Ölümler insanları yalnızlaştırır, ölümler insanları dağsız kalan tavşana çevirir. Nisan on yaşından itibaren bu dünyada bir başına öksüz kalmıştır. Hayat onu hangi darbelerle nereye sürükleyecek, hangi arsız sevdanın içine düşürecek hiçbir fikri yoktur. Ürkek tavırlarının altındaki sağlam karakterinden ödün vermeden yaşadığı bu hayatı sürdürmeyi düşünürken hiçbir şey hayal ettiği gibi olmayacaktır. Kerim gününü gün ederken annesinin beşik kertmesi gibi yakasına yapıştırdığı antika öğretmenden nasıl kurtulacak? Oysaki kader zamanı geldiğinde insanı yakalar, kaçmakta, korkmakta gereksizdir. Tek çıkar yol kadere teslim olmaktır.