Günlerdir yağan yağmur o gece de hiç durmamıştı. Gökyüzü içinde ne var ne yok boşaltıyordu. Sanki Asi Nehri taşacak, Antakya sokakları sel altında kalacaktı. Gece, sabaha doğru yol alırken sokak lambaları yağmurla ışıklarını yere ulaştırmada zorlanıyorlardı. Saatler 04:17’yi gösterirken yer yerinden oynamaya, kıyamet kopmaya başladı. Şehirde ne var ne yok okyanusta büyük bir fırtınaya kapılmış bir gemi gibi sallanıyordu. Çocuğu kucağında çarpışan arabalar gibi odanın duvarları arasında gidip gelen Zeynep öğretmen, binanın kolonları üzerine çökerken bebeğini sıkıca göğsüne yapıştırdı.   Antakya ve çevresindeki illerde 2023 yılında meydana gelen depremde insanların yaşadıkları dramlarını anlatan bu öykü kitabı gerçek ya da gerçeğe yakın öykülerle doludur. Bu kitap deprem şehitlerine adanmıştır.