O zamanına hükmedenlerden bir büyük muallim, dürüst ve güzel ahlaklı bir Allah dostu
Peygamber izinde yürüyüp, bu yolda inançlarından asla taviz vermemiş mütevazı bir kuldu. 1960 yılının soğuk bir Şubat günü Konya’da vefat ettiğinde kırk bini aşkın insan onu ebedi istirahatgahına uğurladı. Şehir halkı bu eşsiz öğretmenlerine, dürüst ve güzel ahlaklı Hoca Efendilerine son vazifelerini yapmak için çırpındılar. Yıllarca engin hoşgörüsüyle kucakladığı her fikirden, her cenahtan insan kadın, erkek onun cenazesinde buluştular. Mevlâna Celaleddin Rumî’den sonra Konya halkı en çok onun arkasından ağladı. En çok ona ağıt yaktı.