Her birimiz farklı bir rengiz ve bir bütünün parçaları gibi rengarenk ışıldıyoruz. O bütünün parçaları dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış ve kendi renkleriyle boyamışlar çevrelerini. Belki ayrı ayrı çok güzeliz fakat, bir bütün haline gelebildiğimiz sürece tamamlıyoruz resmi. Nasıl ki bir ressam tek bir renkle boyayamıyorsa tuvalini ve tamamlayamıyorsa eserini, bizler de yaradılışımıza dayanan varoluş eserini tek başımıza tamamlayamıyoruz. Her birimiz ne için geldik bu dünyaya, nedir bizim yaşam sebebimiz, nedir bizi bir şekilde bir araya getiren ve nihayetinde aynı ortamlarda buluşturan sebep? İşte, onu bulduğumuz an, gökkuşağının renkleri gibi, bir ressamın eserindeki o resmi güzelleştiren, derinleştiren renkler gibi, tüm güzelliklerimizle, tüm renklerimizle ve tüm farklılıklarımızla bir araya gelip tamamlarız varoluş sebebimizi.
Farklıkların bizleri ayrıştırmadığı, aksine birbirimizden öğreneceğimiz pek çok şeyin olduğunu kavramamızı sağlayıp, bizleri zenginleştirdiği, güçlendirdiği ve bir bütün haline getirdiği bir dünyada yaşamamızı sağlayacak olan tüm o güzel renklerin bir araya gelip, bizleri tamamlaması adına yazdım bu kitabı. O yüzden de ismi ‘Deniz Rengi’. Çünkü benim rengim mavi.
Benim rengim mavi, huzur, sakinlik, dinginlik, özgürlük, sonsuzluk. Sanki uçsuz bucaksız olma hissi, sanki çokluk, bolluk, bereket hissi, sanki teslimiyet hissi. Sizin renginiz hangi renk bilmem ama benim rengim denizin, okyanusun ve gökyüzünün renginden ilham aldığım mavi renk.
Mavilikler bizlere huzuru, mutluluğu, sağlığı, bolluğu bereketi ve daha pek çok güzellikleri getirsin. Dilerim maviliklerden ilham aldığım “Deniz Rengi” siz değerli okuyucularıma şifa olsun.