Tükendi
Stok AlarmıAynur Demirli, Türkiye’nin Demokrat Parti yıllarına *Kahrolsun Komünizm! Yaşasın Din Hürriyeti!* başlığı ile ışık tutuyor.
Başlıkta yer alan ilk tespit, yani *devlet politikası olarak antikomünizm*, CHP iktidarı ile Demokrat Parti dönemi arasındaki bir sürekliliği simgelemektedir. CHP, parlamenter rejime bir *ilk günah* işleyerek; solcu partileri, sendikaları, sosyalizmi yasaklayarak geçecektir. Bu *ilk günahı* Demokrat Parti ağırlaştıracak; antikomünizmi *histerik* boyutlar içinde sürdürecektir.
*Yaşasın din hürriyeti* ile özetlenen ikinci tespit ise, Demokrat Parti’nin Kemalist laiklik anlayışından uzaklaşmasını simgelemektedir. 1946’ya gelindiğinde laiklik, statükocu bir kalıntıya dönüşmüştür. Demokrat Parti iktidarı bu *kalıntı*yı dahi aşındıracaktır. İlk adım, laikliğin din hürriyeti olarak tanımlanmasıdır. Bu tanımı, laik uygulamaların *din düşmanlığı, halkın inançlarına baskı* olarak suçlanması izleyecektir. Demokrat Parti’nin bu söylemleri daha sonra İslamcı çevrelerce devralınacak; siyasal İslam’ın Türkiye’de mayalanmasına katkı yapacaktır.
Demokrat Parti’nin laiklik-karşıtı kaba söylemi, sonraki yıllarda liberaller tarafından merkez-çevre karşıtlığı içinde *bilimselleştirilecek*; saygınlık kazanacaktır. Siyasal İslam’ın 21. yüzyıldaki iktidarına meşruiyet sağlayan bu karşı-devrimci tezler, Aynur Demirli tarafından çözümlenmekte; amansızca eleştirilmektedir. Sonuna kadar haklıdır.
Türkiye’yi bugünkü karanlığa getiren dönüşümlerin siyasal, düşünsel ve ideolojik kökenlerini sorgulayanlar için bu kitap vazgeçilmez bir kaynak olacaktır.
Korkut Boratav