Üç kardeş aslında demiryolu ile ilgili çok fazla şey bilmezdi. Sadece gezmeye giderlerken trene binerlerdi. Trenle giderken yolları seyrederlerdi.
Anne ve babalarıyla birlikte oturuyorlardı. Huzur dolu bir ortamda yaşayan mutlu çocuklardı. Oturdukları ev çok güzeldi. Kırmızı tuğladan yapılmıştı. Kapı ve pencere kenarları renkliydi. Kapının üstünde bir pencere vardı. Bu pencerenin camları renkliydi. Evin girişinde yer yer çinilerle kaplı bölümler, pencerelerde kanatlı kepenkler vardı. Beyaz renkli bu kepenkler eve şirin ve güvenilir bir hava katıyordu.
Evin mutfağı ve banyosunda sıcak su akıyordu. Kapı zili neşeli melodiler çalıyordu. Çocukların konforu yerindeydi. Bu çocuklar şanslıydılar.