“İnsan, hayatta pek çok kötülük yapabilir. Bilerek ya da bilmeyerek. Kimi insan yaptığı kötülüğün cezasını görür, kimi görmez. Kimi kötülükler insanların gözü önündedir, görülür ve bilinir. Kimi kötülükler gizli kalır. Gizli kalan kötülükler, bilinen kötülüklerden kötüdür. Varlıklarını sinsice sürdürür ve fark ettirmeden, insanların hayatını çürütürler.
Ben, işte bu çeşit bir kötülüğün, az sayıdaki tanıklarından sonuncusuyum. Tanık olduğum kötülüklerde benim payım yok. İstesem de engel olamazdım. Tanık olduklarımı başkalarına söylemek ya da söylememek arasında bir seçim yapmam da yakın zamana kadar olanaksızdı. Ben bir köleyim. Varlığım, ‘yok’ hükmünde. Başka insanların gözünde, yasalar ve gelenekler karşısında, benim sözümün ve düşüncemin anlamı yok.”