“Ama zırhım Mars’ta bir işe yaramıyor. Dünya’da olsa haklısın. Dünya’da zırhın varsa, tehlikelerden korunabiliyorsun. Sen çirkinsin, ben güzel ve akıllıyım gibi sözler, didişmeler, yalan dünyalarında kavgalar hiç bitmez. Mars’a gelsinler de yaşam mücadelesini bu uzaylılarda göstersinler bakalım!”
“Hayır, hayır bunların Mars’ta bir ehemmiyeti yok. Burada yaşama ömrü daha uzun oluyor. Daha çok yaşıyorsunuz yani. Zenginlikten çok, hayatta kalmak için koloni halinde yaşamak var burada.”
Dünya’ya dönmek için, onlar gibi dönüşmeden geri gitmenin planlarını yapan Gökgülü, çok yorgun düşmüştü. Mars’ta havalar dondurucuydu. Galiba yine gece oluyordu. Tam gece vakti, -88 dereceye nasıl dayanacaktı? Bütün bunları düşünerek, dinlenmek amacıyla, uzay gemisinin görünmez açısında yığılıp kalmıştı. Derin bir uykudaydı. Kızıl göğsü, güneş rengiyle karışmıştı. Bir canlı olduğunu, uzaylıların fark etmesi güçtü.
Dedektif Panter’im eşsiz macerası bu kitapta sizi bekliyor. Gizemli bir macera, biraz mizah ve biraz da hüzün arıyorsanız yolculuğumuza siz de katılın.