Her anlatı, dile geliş bir nevi yazanın yalnızlığı ve çaresizliği değil midir? İnsan yeryüzüne değişmek ve kemale ermek için gelmez mi? Ben de bu kitapta (ruhumu sunarken] değişen ve şekillenen dünyamı sunmak istedim. Her kelimesi, her
noktası bana aittir. Değişen ben`in serüveni... Bugün geldiğim noktada, geçmişe ait birçok konuda fikirlerimin değiştiğini söylemek isterim. Fakat yazılarımı düzenlerken, şimdi farklı düşündüğüm yazılarımı elemek yerine orijinallerine sadık kalmayı tercih ettim. İki ben`in serüveni... Bu vesileyle tekrar hatırlatmak isterim: Kendimizi; kibir, öfke ve nefret çukurundan, mütevazilik, hoşgörü ve sevgi zirvesine çıkaralım.
Beraatimi tarihe bırakıyorum.