Tükendi
Stok AlarmıBir Datçalı olarak Datça’nın doğası kadar geleneklerini, göreneklerini, tarihini ve dilini de kendimin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve seviyorum. Geçmişten günümüze kadar aktarılmış, bazıları daha az bazıları daha çok kullanılan bu kelimeler bizi biz yapan çok önemli değerler. Bu kelimelerin köklerinde geçmişte yaşamış Rum, İtalyan, Yahudi ve hatta deniz ticareti yaptığımız doğu ve batı kültürlerinin izlerini görüyoruz. Bu nedenle birbirinden uzak olan mahallelerimizde konuşulan dil, yapı ve fonetik olarak farklıdır. Biz Datçalılar elbette tonlamadan bile kimin nereli olduğunu ayırt edebiliyoruz ama sonradan yerleşenler için özellikle yaşlılarımızı dinlemek yabancı dil gibi gelebiliyor. Beni mutlu eden şeylerden biri de genç neslin yerel kelimelerine sahip çıkması, en azından kendi arasında konuşurken aralara o ilginç ama güzel kelimelerden serpiştirmeyi ihmal etmemesidir. Müşterisine “Nasılsınız” deyip yanındaki arkadaşına “Napıkdurun” demesi sizce de hoş değil mi? Köklerden kopmamak lazım. Eminim ki buraya almayı unuttuğum daha birçok kelime ve deyim vardır. Ben şimdilik bu kadarını derleyebildim ve bunu yaparken de çok eğlendim. Ait olduğum bu topraklara olan borcumu bir şekilde ödemek istedim. Umarım sizler de benim kadar eğlenirsiniz. İyi okumalar…