-Tek başına yürümek için yeterli gücün yok mu? Hepimiz tamamen yapayalnız Tanrı’ya ulaşmalıyız.
-Ama bana yolu gösteren sensin!
-Niçin İsa’dan başka bir rehber arayışındasın? İkimiz, birbirimizi unutup Tanrı’ya dua ederken… İşte o andan daha fazla birbirimize yakın olduğumuz bir an var mı zannediyorsun?
-Evet, bizi birleştirmesi için dua ettiğimde… Sabahları ve akşamları Tanrı’ya hep bunun için dua ediyorum, diye sözünü kestim.
-Bunun belki de Tanrı’da birleşme olabileceğini anlamıyor musun?
Erdemli bir hayata ulaşmak için pek çok şeyden vazgeçen âşıkların hikâyesini anlatıyor André Gide. Tanrı’ya ulaşmak için girmeyi tercih ettikleri yol, üzerlerinde olan fazlalıklarla o yolda yürümelerine müsaade etmeyecektir. Yolda yürüyebilmek için fedakârlık gerekir. İlahî aşka ulaşmak için girdikleri bu yolda aşk da bir engel olabilir. Lirik etkinin baskın olduğu romanda André Gide, erdemi, aşkı, Tanrı yolunda olmayı, mutluluğu, anneliği, fedakârlığı, ölümü ve daha pek çok şeyi sorguluyor. Dinî inanışların yarattığı baskı, Toplumun getirdiği kurallar ve genel ahlâk anlayışının dışına çıkmaya çalışan ama aynı zamanda Tanrı’nın bahşettiği erdemlere ulaşmış olarak bir hayat sürmek isteyen insanların aşkı Dar Kapı’da.