"Kırmızı kaplı defteri akşamdan çantama koymuştum. Fakat ne yalan söyleyeyim, arabaya bindiğimizde, onun yanı başında, bu satırları okumak fikri bana biraz tuhaf gelmişti nedense...“ Avukat Harun Günday böyle yazıyor. Büyük sırrı taşıyan defterin kapağını açmadan önce.
Sarı ayçiçekleri tarlalarından geçmeden Edirne` ye ne girilebilir ne de çıkılabilir. Gelenler için müjdeler taşıyan bu sarı deniz, gidenler için büyük bir hüzne dönüşür. Ayçiçekleri ince ve uzun boyları ile hiç bir yere tutunmadan, tek başlarına güneşe uzanırlar. Oysa köklerini çekip baktığımızda, hepsinin birbirlerine dokunup, sarmaş dolaş olduklarını görürüz. Tıpkı Edirne`nin, yüzyıllardır birlikte ama tek başlarına görünen kadim halkları gibi.
Hakan Özaydınlık`ın "Sarı Veda" isimli kurmaca romanı, 1934 Trakya Olayları nedeniyle köklerinden koparılmış Edirneli Yahudilerin hatırasına bir saygı duruşu niteliğinde...
Sabriye Cemboluk
“Son Talika” Kitabının Yazarı