Mutluluğu, heyecanı, umudu ve neşeyi aynı anda tattıran duygusal menemen...
Mecnun`u, Kerem`i, Nazım`ı, Cemal`i ve daha nicelerini çocukluk seviyesinden adamlık rütbesine yükselten sihirli asansör...
Bazen renkli balonlara binmiş gibi havalara uçuran bazen de moloz yüklü kamyon gibi çarpıp yamultan, o üç harfli kelime; aşk!
İnsanın içini gıdıklayan muhteşem aşk rüyasını, sıradan bir gerçeğe ve ilginç doğa olayına çeviren birliktelik; evlilik...
Her kahraman Türk erkeği gibi askerlik kadarkutsal bir unvan olan damatlık uğruna Mülayim`in de kendini feda etmesi...
İster inanın ister inanmayın! Her şey ailesine ahu bakışlı, kiraz dudaklı, elma yanaklı, sırma saçlı fıstık gibi bir gelin bulmak için...