*Susan Sontag’lı anıların en iyisi!*
– A.O. Scott, New York Times
Umut vadeden genç bir yazar olan Sigrid Nunez onunla tanıştığında Sontag tartışmalı denemeleri, keskin zekâsı ve sivri kişiliğiyle efsanevi bir figürdü. Sontag’ın asistanlığını yapan Nunez bir süre sonra yazarın oğlu David’le sevgili oldu ve üçü sıradışı bir yakınlık kurarak aynı evde yaşamaya başladılar.
İnsanlara bir şeyler öğretmekten çok keyif alan ve hatta bunu ahlaki bir görev olarak benimseyen Sontag, kültürel ve entelektüel tutkularıyla etrafındakilerde derin izler bırakan bir ustaydı. Kimi zaman çevresindekilere acı veren zorlu karakteri ve ona yazarlığa dair öğrettikleriyle, daha sonra başarılı bir romancı olacak Nunez’in üzerindeki etkisi de büyüktü.
Amerika’nın en saygın ve hayranlık uyandıran entelektüellerinden biri olan Sontag’ın ölümünden altı yıl sonra yayımlanan bu dokunaklı kitap, kalıplara sığmayan bir ruhun ve göz alıcı parlaklıkta bir zekânın son derece açıksözlü bir portesini çiziyor.