"Sistem dışına itilmiş, çaresiz bir genç... O, güçlü olmayı haklı olmaya yeğleyen bir tarihin asimilasyonuna maruz kaldı. Genç dimağı, her geçen gün biraz daha etkisi altına alan neo-liberalizm yeryüzünü bir ahtapot gibi sararken, Davut, son nefesine kadar direnmeyi sürdürüyor. 21. Asrın ilk çeyreğinde kendini fazlasıyla hissettiren ‘Diplomatik Bireysel İstemsizlik’, gelenek ile moderniteyi, köylü kadın ile neo-liberal kadını karşı karşıya getiriyor; kişilikler, farklı bir kimliğe bürünürken zayıflıyor… Hatalarıyla yüzleşmekten korku duyan insanlar için kurulan her iletişim, geçmişle yüzleşme fırsatına dönüşüyor ve anın sorgusu, geleceğin kurgusunu engelliyor..."