Tükendi
Stok AlarmıSosyal hizmet şu temel soruyla yüzleşmelidir: Krizden krize koşan bir dünyada bizim rolümüz nedir? Bu soruya cevap verebilmek için söz konusu krizlerin, doğrudan ve bariz etkilerinin ötesinde, temelde yatan nedenlerini incelemeliyiz. Neoliberal politikaların fiyaskoyla sonuçlanması, küresel şirketlerin kontrolsüz gücü ve eşitsizlik ile dışlanma, bu krizlerin sadece arka planı değil bizatihi serpilip büyüdüğü topraklardır. Sosyal hizmetin sosyal adalet ve sistemik değişim yönünde bir kuvvete dönüşmesi bir paradigma değişimi gerektirir.
Dar bir perspektiften tek tek vakalara ve müdahalelere odaklanmayı bırakıp hizmet verdiğimiz kişilerin hayatlarını şekillendiren yapısal kuvvetlerle daha geniş çapta etkileşime girmemizi gerektirir. Bu da sosyal hizmetin siyasal boyutlarını tanımak ve statükoyu sorgulamaktan korkmayan daha radikal bir tavır benimsemek anlamına gelir.