Her şeyin üstümüze üstümüze geldiği bir zamanda yaşıyoruz. Kendimiz de olmak üzere herkesin çok fazla beklentiler ve bunun sonucu olarak çok fazla hayal kırıklıkları ile kuşattığı bir karmaşa içindeyiz.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında durmadan bocalamaya durmadan koşturmaya ve çoğu zaman yorularak ve yenilerek ömrümüzü tamamlamaya çalışıyoruz.
Hep eksik kalan bir şeyler hep ertelenen bir şeyler ve hep baskılar baskılanmalar…
Peki hayat bu kadar ciddiye almaya değer mi?