Çalışma hayatını anlattığı Mezeleri Güzel kitabıyla tanınan ve kendini “iş hayatı anlatıcısı” olarak adlandıran Erdem Aksakal’ın yeni kitabı Çok Çalışıyoruz, Doğan Kitap tarafından yayımlandı.Aksakal kitapta, hapishane metaforuyla anlattığı iş hayatına, yüksek plazalara, hapishanede olup hapishaneyi bilmeyen beyaz yakalılara eleştirel, ironik ve hınzır bir bakış atıyor. Çok Çalışıyoruz’da, birdenbire ofis yöneticileri koğuş ağalarına, öğlen yemekleri atılan voltalara dönüşüyor.
“Ne olacağız biz? Yeni nesil beyaz yakalılar olarak görünüşte iyi eğitimli, pek bilgiliyiz, her konuya hâkimiz. Bilmediğimizi de öğrenebilecek kapasitedeyiz. İstenen görevi adeta bir sporcu çevikliğinde, harekât ordusu kararlılığında tamamlarız. İş kendi kaderimizi çizmeye gelince, yolumuzu bir türlü bulamayız. Bulamadık da zaten, kaybolduk gittik. İşte bu kitabı yazarken amacım beyaz yakalıların içinde dolaştığı labirentlerin karanlık ve çıkmaz hallerini çizmek, kendim gibi kaybolmuş arkadaşlarımla derdimizi paylaşmaktır. Daha da ötesi bir çıkış yolu keşfetme çabasıdır. Bildiğim yolları ortaya döküp umut ve ferahlama aramaktır. Kaybolmuş olmak 16 moral bozucu, kabul. Öte yandan kaybolduğumuzu kabul etmek, yolu yeniden bulmanın ilk adımı. İstikametimizi bilelim ki en azından direksiyon hâkimiyetimizi koruyalım, son sürat ters yöne gitmeyelim.” Çok Çalışıyoruz, plazalarda geleceksiz, ümitsiz, hayalsiz bir şekilde ömür çürütenler için bir başucu kitabı. Okuyun, tekrar hayal kurmayı öğreneceksiniz.