Servet abim her yıl sonbahar ayında evden ayrılıp Muş’a gidiyor, ertesi yıl yaz başında eve geliyordu. Abim’le her yıl ya iki buçuk ve üç ay ancak kalabiliyorduk. Yazın başında eve gelirken kendisiyle bir çok defter, kitap, kalem ve kağıt getiriyordu. Okul daha köyümüzde yapılmamış olmasından dolayı abim de diğer köydeki çocuklar gibi Yatılı Bölge Okuluna gidip okuyordu. Annem abimin eşyalarına dokunmamızı istemiyordu. Hatta elimizin ulaşamayacağı yere bırakıyordu. Annem kendince güvenceye aldığı eşyaları bıraktıktan sonra biz kardeşler eşyalarını indirmenin arayışına girerdik. Bazen sandalye üzerine çıkıyor ve bazen de yatakları bırakıp öylece ulaşıyor, kimi seferde bir birlerini kaldırarak abimin eşyalarını indiriyor ve açıyorduk. Arayışımızın hepsi de merakımızdan idi. Eşyaları indirdiğimiz de ise birimiz annemize görünmemek için nöbet tutuyor ve biz diğerleri kitap veya defterleri açıp bakıyorduk. Bakarken de kitapta ne yazdığını bilmiyorduk. Merakımızın çoğu kitaptaki fotoğraflara yönelikti.