Bilgisayar ve benzeri elektronik cihazlara erişebilirlik oranı o kadar yüksek bir ivme kazandı ki artık “Teknolojiye Doğan Çocuklar” diyebileceğimiz bir nesil ile karşı karşıyayız. Günümüzde çoğu çocuk; her türden elektronik cihazları kullanmayı, okumayı ve yazmayı öğrenmeden önce öğrenir hâle geldi.
Teknolojinin tüm sektörlere yaygın ve baskın şekilde hâkim olduğu bir dünya ekonomisine doğru ilerliyoruz, artık dünyanın en değerli şirketleri arasında teknoloji geliştiren veya teknolojiyi en iyi şekilde kullananlar çoğunlukta. Teknoloji ve yazılımın (ya da kodun) artan bu hâkimiyeti iş gücü piyasasındaki dengeleri de bozmakta. Genç işsizlik oranlarının yüksek olduğu gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin çoğunda, kodlama kaynaklı bilgisayar becerileri; teknolojiye dayalı mevcut işlerin sayısı ile bu pozisyonlara uygun vasıflı kişi sayısı arasındaki “beceri boşluğu”nu doldurduğu için gereklidir. “Maker” hareketinin daha yaygın hâle geldiği günümüzde, gençlerdeki bu tür becerilerin −özellikle de kodlamanın− eksikliği, genelinde robotik, makineler ve hatta oyunlar gibi çok çeşitli dijital yapımcı projelerinde yer alanlarla kurulabilecek bağlantıları ve iş birliklerini olumsuz yönde etkileyecektir.
Bu kitap, iki ayrı Türkçe kodlama kütüphanesi tanıtmanın ötesinde çocuklara yönelik temel bilişim kavramlarına ve teknolojilerine dikkat çekmektedir. Ebeveynler ve eğiticiler çok küçük yaşlardan itibaren bilişim teknolojilerine ve kodlamaya merak saran çocuklardan korkmamalı, tam tersine doğru temellere dayandırılmış ve her yaşa özgü, yaygın bilişim programlarının savunucusu olmalı!