Terbiye, ana kucağında başlar; her söylenilen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır. *Hiç bir ana-baba evlâdına iyi bir eğitimden, iyi bir ahlâktan daha değerli mîrâs bırakamaz* Küçük bir topluluk olan ailelerin ve büyük bir cemiyet olan milletlerin geleceğinin en güçlü teminatı ve en büyük istikbal ümidi çocuklardır. Bunun içindir ki ailelerin en kudsî, en hayatî vazifeleri, sahip oldukları çocuklarını fizikî ve ruhî bakımdan güçlü birer insan olarak yetiştirmektir. Çocuğunuzun çocukluğunu yaşamasına müsade edin. Bir kenarda usluca oturan, koşup fırlamayan, bazen yaramazlık yapıp sehpa üzerindeki bibloyu kırmayan çocuk yoğun duygusal ve psikolojik baskı altındadır. Aşırı kural ve cezalarla, çocuğun çocukluğunu yaşamasını bastırmayın. Bu baskı her zaman kural ve ceza ile de kurulmaz. Farkında olmadan çocuğunuza verdiğiniz, *yanlış yaparsan kırılırsın*, *yaramazlıkların beni üzüyor* gibi mesajlar nedeniyle çocuğunuz sizi üzmemek için sakin davranabilir ama çocukluğunu yaşayamaz. Bu da yaşamı boyunca içinde bir yerlerde yara olarak kalır. Pedagoji denemelerimizde, yaşanmamış çocuklukların birçok ruhsal sorun olarak karşımıza çıktığını sıklıkla görüyoruz. Sonuç sizin kontrolünüzde özgürce yaşamalarıdır.