Bu hikâyede tebeşir tozu, göçmen tedirginliği, aşk yalnızlığı, garip bir hüzün, bir istasyon sözlüğü ve gizemli bir geçmiş vardı. Avludaki dut ağacının altındaki ahşap sandalyeye oturdu. Elindeki sandığı usulca açtı. Güzel bir el yazısı ile yazılmış, sayfaları biraz sararmış kâğıt demetini masasına koydu. Masasında, bir avuç insanın hayat serüveni vardı, okumak için de bol bol vakti.
…
Hayatın karmaşık labirentleri içinde, yolculuklar yapan insanların serüvenlerini, Anadolu kasabalarındaki içtenliği, inceliği anlatıyor bu roman. Her ömrün nasıl bir şarkı olduğunu detaylarıyla, ilmek ilmek örüyor Berfin Bilim. Bir kaç dizeden sonsuz bir denize alıp götürüyor okuru. Bu romanıyla umut vadediyor edebiyat dünyasına...
Şimdi bu yolculuğa birlikte çıkmanın vakti, Civanperçemi`nin renkleri ve gölgeleri arasında...
Ferman Salmış