Psikanalizin büsbütün psikolojik olan, bilinçsizlikle, içe atma (bastırma) ile hastalıksal bozuklukları belli eden uyuşmazlıkla, semptomların oluşması mekanizması ile ilintili olan kısımları gittikçe daha genellikle kabul edilse ve göz önüne alınsa bile biyolojiye dokunan ve temel fikirleri bu kitapta açıklanan öğreti bölümü aksine çok sayıda karşıtların itirazına uğramaktadır, hatta bir zaman kendilerini psikanalize vermiş olan düşünürlerden çokları onu bırakmışlar, normal ve patolojik hayatta cinsel öğrenim rolünü kısacak yeni varsayımlar ileri sürmüşlerdir. Bu kitabın kimi parçalarının cinsel yaşamın her beşeri faaliyetteki önemi üzerinde direttiğimiz, cinsellik kavramını genişletmeye çalıştığımız bölümlerinin, her zaman psikanalize karşı direnmelere bahane olarak kullanıldığı olgusunu hatırlatmak gerekir.