İnce bir alayla ağıt tozlu yola düşen Havva anamızın ayak sesince sessiz bir ömür uzantısıyla uzayıp gider ;
Havva hatun kaça kaça
Eteğini aça aça
Havva kaçtı görmedin mi…
Havva anamız üç ay bir gün sonra eşeğine binmiş,ardına düşen davar ve inekleriyle mahallemize geldiğinde ilk defa gördüm,kara Ahmet’in ;’oh be !’ diyerek gülümsediğini.
Havva anamız. Güzel anamızdı…’